Denizli Horozu
Kırsalın hayvanı horoz ve kent pek uyuşmaz gibidir. Fakat horozun anlamı Denizli’de bir başkadır. Kent gülibikli, iri yarı ve uzun ötüşlü horozu ile özdeşleşmiştir.
Yazı: Yusuf Erkan / Fotoğraf: Umut Kaçar
Anadolu’da doğa, insan ve hayvan ilişkisinin naif portresini çizen hayvanlardan biri de Denizli Horozu’dur. Sıradan bir kent yaşamının arka planındaki dokunaklı fon ötüşlerinde; şarıl şarıl suların aktığı bahçeli evlerde hemen herkesin horoz beslediği bir dönemin nostaljik duygusu yakalanırken; inceden inceye örülen bir emeğin özverisinde yaşama bir başka yönüyle tutunma çabası da görülür. Günümüzde 20 civarında meraklıya sıkışmış Denizli Horozu’na emek veren yetiştiricileri ve meraklıları her hafta Sevindik’teki horoz pazarında buluşup kadim bir geleneği yaşatırlar.
Denizlili günümüzde cep telefonu alarmıyla güne uyanırken bir dönem her sabah muntazam kurulmuş bir saat gibi öten horozların sesiyle yataktan fırlardı. Horozlar, köylerde sesiyle uyanıp tarhanalarını içtikten sonra bağına bahçesine dağılan köylülerin yaşamında bir dönemin simgesiymiş gibi dursalar da Denizli’deki yerel bir inanışa göre esnaf horozların öttüğü saatlerde nasibinin dağıtıldığına inanır ve sabahın alaca karanlığında dükkânlarının yolunu tutardı. Nasibin dağıtıldığı saatlerde sahiplerini uyandırıp işinin başına geçmesini sağlayan horozlar meymenetli-hayırlı hayvanlar olarak telakki edilirdi. Antik dönemlerde ise Denizli çevresindeki yerleşimlerde; örneğin Laodikeia’da horoz kabartmaları yapılara işlenmiştir. Bu da horozun buralarda köklü bir geçmişe sahip olduğuna delalet eder. Daha da ilginci yazıtlara bakılırsa horoz bu devirlerde “genç erkekleri” simgeliyordu. Belki horozlanmak deyimi ile genç erkeklerin bir ilintisi vardı.
Kırsalın hayvanı horoz ve kent pek uyuşmaz gibidir. Fakat horozun anlamı Denizli’de bir başkadır. Kent gülibikli, iri yarı ve uzun ötüşlü horozu ile özdeşleşmiştir. Horoz, Denizli’de Pamukkale ile kenti simgeler, Denizlispor’un yeşil siyah formasının logosu olur, takımın futbolcuları “Horozlar” olarak adlandırılır. “Denizli’nin Sesi-Horoz” kentteki yerel gazetelerden biridir. Horoz, meydanlardaki heykelleri ile kenti süsler. Denizli Tarım İl Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan üretim biriminde ırkı korunur. Türkülerde kendine yer bulur. Özay Gönlüm ile özdeşleşen “Tellidir yavrum anam tellidir aman” diye başlar bir yöre türküsü. Ardından devam eder; “Denizli’nin horozları bellidir.” Bu kadarla kalmaz bazı sanat yapıtlarında da yer bulur horoz kendine. Örneğin Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın “Gençlik Denizlerinde” kitabındaki birkaç satır sanki horozun güzellemesini yapar. “Koca horoz şöyle bir dikleşti doğruldu, sanki şafak boşluğunu biçecek olan parlak bir kılıç çekiyormuş gibi sesini kapıp koyuverdi. Ötüşü upuzun ve bemberrek bir trampet çağrısıydı.”