Geyikbayırı; Kayaların Kucağında
Sporcu göğe uzanıp giden dik duvar boyunca adım adım yükselirken hayatını aşağıda emniyetini alan takım arkadaşına emanet eder. Ellerinde sıkıca tuttukları ip onları hem birbirlerine, hem yaşama bağlar.
Yazı: Mustafa Kalaycı / Fotoğraf: Servet Dilber
Çok az spor dalında ortaklık duygusu ve dayanışma bu derecede önem taşır. Tırmanışı bu kadar özel yapan şey belki de budur. Dışarıdan bakınca ilk olarak öndeki tırmanıcıyı görürüz ama onun bu baş döndürücü hamleleri yapmasını sağlayan, o sırada göz önünde olmayan emniyetçidir. Karışık ve zor solo tırmanış teknikleri olsa da kaya tırmanışı aslında bir takım işidir ve genellikle iki kişiyle yapılır. Önce biri tırmanır, diğeri emniyet alır; ardından roller değişir.
Antalya il sınırlarındaki Geyikbayırı mevkiinde, bu kaya tırmanışı cennetinin rotalarından birinde dikkatle yukarı yükseliyorum. Bu heyecanı, aşağıda benim güvenliğimi sağlayan Öztürk Kayıkçı ile birlikte paylaşıyoruz. Düğümler, emniyet alma malzemeleri ve o güven duygusu bizi birbirimize bağlıyor. Kayalıktaki en küçük girinti ve çıkıntıyı bile hissetmeye, parmaklarım ve ayaklarımın ucuyla onlara tutunmaya çalışıyorum. Tırmanış konusundaki gerçek ustalar, inanılmaz bir süratle etrafımda gezinen sincaplar aslında. Ama onların tek derdi boz pırnalların ve kermes meşelerinin palamutlarını almak için toprak zemine ulaşmak ve saklamak için tekrar kayaya, yuvalarına dönmek. Gündelik hayatın her türlü ayrıntısından uzağım. Bu yükseklikte sadece rüzgârın uğultusu ve dört bir yanda uzanan ormandan yükselen kuş sesleri duyuluyor.
Nihayet rotayı tamamlıyor ve kayalıkların üzerine çıkıyorum. O andan itibaren dünya ile bağım tekrar kuruluyor. Duyularım devreye giriyor; yeniden duymaya, görmeye, hissetmeye başlıyorum. Kekiklerin kokusu burnumu dolduruyor. Öztürk, beni gökyüzünden yeryüzüne sağ salim indirmeden önce doya doya manzarayı seyrediyorum: Altımda uzanıp giden, yeşilin her tonunun kaynaştığı ormanlar ve Geyik Sivrisi muhteşem görünüyorlar. Çok geçmeden inişe geçiyorum. Birazdan yer değiştireceğiz, sabırla göğe yükselen Öztürk olacak ve ben de aşağıda onun emniyetini sağlıyor olacağım…