Savaş ve Göç

Göç, iltica, mülteci, sığınmacı, umut yolculuğu…

Bütün bunlar insanlık tarihinde savaşların, felaketlerin yol açtığı yıkımlardan kendini korumak isteyen insanın yaşama tutunma çabası söz konusu olduğunda kullandığımız kavramlar oldular. 21. yüz yılın daha ilk dönemlerinde bu sefer gelişen medyanın etkisi ve yaşam alanlarımızın ortaklığı ile bu insanlık dramına daha yakından tanık olduk. Her şey gözlerimizin önünde yaşandı ve biz olan biteni izledik.

Ortadoğu ve Akdeniz coğrafyasında yaşanan trajediler insanları yığınlar halinde uzun ve acımasız yolculuklara çıkardı. İnsanın devingenliği Akdeniz coğrafyasında bir başka sosyal hareketlilikle biçim aldı. Savaştan, kötü yaşam koşullarından kaçan insanlar öncelikle en yakın sınırların ardına geçmeye çalıştılar. Daha sonra ölümü göze alıp denizleri, sınırları aşıp insanca bir yaşam umuduyla Avrupa’ya “medeniyetin beşiğine” doğru yolculuklara başladılar. Lastik botlara binip, çocuklarına ve sırt çantalarına sıkı sıkı sarılarak, nerede biteceği belli olmayan bir göçün yolunu tuttular.

Resmi verilere göre dünyada yerinden zorla edilmiş insan sayısı 65.3 milyona ulaştı. Bugün yeryüzünde her 122 kişiden biri zorla yerinden edilmiş durumda. 21.3 milyon mültecinin yanında 40.8 milyon insan da kendi ülkelerinde zorla yer değiştirmek durumunda kaldı. 3.2 milyon insanın da sığınmacı olduğu biliniyor. 2015 yılında, göç ederken Akdeniz’de ölen ya da kaybolan kişi sayısı ise 5000’i geçmiş. Suriye’de devam eden iç savaş ise bu sonu olmayan göçün bir nevi en acımasız nedeni haline geldi.

İnsanlığın dramı, çoğu zaman ülkeler arası anlaşmalarda, politik ve stratejik görüşmelerde matematiksel hesaplarla, satılabilir ve alınabilir bir eşya gibi kullanılan veriler haline geldi. Savaşa, yerinden edilmeye, yaşanan acılara neden olan gerçekler ise çoğunlukla bu hesapların dışında bırakıldı. Dağılan kültürel mozaikler, yıkılan tarihi kentler, tahrip olan doğa bu hesapların içinde bile yer almadı. Hatta başka toplumlar tarafından savaşın mağduru olan, göç etmek zorunda kalan insanlar ötekileştirildi. Oysa göç eden insanlar savaşın nedeni değil sonucuydular.

PostSeyyah olarak, 21. yüz yılın en önemli gündemi olan ve bu insan devingenliğini anlatan belgesel fotoğraf çalışmalarını bir araya getirdik. Bu çalışmanın, farkındalığa ve bilinçlenmeye katkıda bulunmasını amaçlıyoruz.

Fotoğraf Editörü: Umut Kaçar
Yazı Editörü: Mehmet Sait Taşkıran
Fotoğraf: Çağdaş Erdoğan, Çiğdem Üçüncü, Gencer Yurttaş, Hüsamettin Bahçe, Kerem Yücel, Kürşat Bayhan, Mehmet Kaçmaz, Murat Yazar, Paşa İmrek, Serkan Çolak, Sinan Kılıç, Tolga Sezgin, Umut Kaçar
Yazı: Özcan Yurdalan, Reyan Tuvi, Serdar Korucu, Halkların Köprüsü Derneği

Kitap için: editor@postseyyah.com