Haydarpaşa Garı

Filmlere, kitaplara konu olmuş, ülkenin sosyo-kültürel değişimini etkilemiş yolların başlangıcı ve sonu olan Haydarpaşa Garı’nın akıbeti hala belirsiz. Mimari yapısı ve konumu itibarıyla sürekli projelerin merkezinde olan gar geçmişte yaşanmış hikâyeleriyle baş başa kalıp suskunluğa bürünmüş.

Yazı ve Fotoğraflar: Sinan Ceylan

19 Ağustos 1908 tarihinde tamamlanıp hizmete giren Haydarpaşa Garı, İstanbul – Bağdat Demiryolu hattının başlangıç noktası, Anadolu’dan Batı’ya gidenlerin ise son durağıydı. İstanbul’un simge yapılarından birisi olan tarihi gar, Ankara – İstanbul Yüksek Hızlı Tren projesi kapsamında yapılacak altyapı çalışmaları öne sürülerek 1 Şubat 2012 tarihinden itibaren tren seferlerine kapatıldı. İşte o günden beri Haydarpaşa’da siren sesleri duyulmuyor.

Haydarpaşa Garı’na çekilmiş çeşitli trenler ise adeta kaderine terk edilmiş ve gün geçtikçe çürüyor. Yataklı kompartmanlardan tutun da banliyö trenine kadar, kimi zaman ayrılmadan önce son kez sarılan ve son kez el sallayan, kimi zaman ise biten hasretlerin sevinç gözyaşlarını döken milyonlarca insana hizmet vermiş pek çok vagon, bugün atıl durumda bekliyor. Koltukların kimisini toz kaplamış, kimi vagonların da camları kırılmış durumda. Raylar ve tekerlekler ise pas tutmuş.

Vaktiyle Yeşilçam Sineması’nın da baş aktörlerinden birisi olan Haydarpaşa Garı binasının, son olarak 28 Kasım 2010 tarihinde çatısında çıkan yangının ardından ilk kez kısa süre önce restorasyon çalışmalarına başlandı. Gar, yetkililerin söylediklerine göre 2018 sonunda Haydarpaşa – Gebze hattı Marmaray’a entegre olarak metro standartlarında yeniden hizmete açılacak. Fakat bu zaman zarfında trenlere ne olacağı henüz belirsiz. Anlaşılan bir süre daha ıssız kalmaya devam edecekler.