İlk Anne Taklidi
Yazı: Bingöl Elmas – Hale Güzin Kızılaslan / Fotoğraf: Hale Güzin Kızılaslan
-Sineden yayılan ılık ten kokusu, gözlerinde şefkat. Sonra ilk küçük adımlar, gözlerde takip, eller ve bedende var kalma çabası. Sonra iki dudağının arasına sıkıştırdığın iğnelenen, iliştirilen sözler, davranışlara dönüşür, kadınlıklara… Hayat ise yutkunarak içinde büyüttüğün iğneli sözlere. Artık birbirimize benziyor muyuz?
-Evet, dünya bir öküzün boynuzda değil ama onun kadının omuzlarında dönmediğini kim iddia edebilir. Yüzyıllardır adı erk olan zalim, dini, yasası, kitabı, anayasasıyla hunharca girişti kadının hayatına. Emeğini, bedenini, gücünü, yeteneklerini sonsuz bir kaynakmışçasına kullandı. Saçı örtülmüş, sesi dikilmiş, sözü çaresizleştirilmiş kurbana döndü kadın çoğunlukla… Kadının çığlığının gücünü, yaratma kudretini, koca dünyayı söküp yeniden dikebildiğini unutsa da zalim, bir silkinmeye bakar be gülüm.