Kobane’de Bir Okul


Savaş bütün şiddetiyle devam ederken Kobane’de bulunan birçok okul yerle bir olmuştu. Kobane’de 12 okul bulunuyordu; 7 tanesi tamamen yıkıldı ve 2 tanesi kullanılamaz hale gelmişti. 3 okulda eğitim verilmeye çalışılıyordu.
Yazı ve Fotoğraflar: Paşa İmrek
Suriye iç savaşının başlamasıyla beraber milyonlarca insan göç etmek zorunda kaldı. Birçok ülkede mülteci durumuna düştü. Savaşın bilançosu da çok ağır oldu, yüz binlerce ölüm ve yıkılan, yok olan şehirler, kasabalar, köyler…Eylül 2014’te IŞİD, Kobane’ye saldırmaya başladı. Bu saldırılarla beraber sınıra yoğun bir göç başladı. Kobane’nin köylerinden ve merkezinden insanlar sınıra yığılmaya başladılar. Bu bekleyiş günlerce sürdü. Gelen insanlar sınırda mayınlı bölgeye sığınmışlardı. Oysa daha önce Hatay ve diğer bölgelerden gelen insanlar yetkililerce hemen kabul edilmiş ve kamplara yerleştirilmişlerdi. Fakat Kürtlere karşı tutumları aynı olmamıştı. Savaştan kaçanlar mayın kurbanı olmaya başladılar. Günler sonra oluşan kamuoyu baskısı sonucu insanları günlük limitlerde azar azar almaya başladılar. Gelenler ya resmi kamplara ya akrabalarının yanlarına ya da bölge belediyelerinin kurmuş olduğu kamplara yerleşiyorlardı.
Savaş bütün şiddetiyle devam ederken Kobanê’de bulunan birçok okul yerle bir olmuştu. Kobanê’de 12 okul bulunuyordu; 7 tanesi tamamen yıkıldı ve 2 tanesi kullanılamaz hale gelmişti. 3 okulda eğitim verilmeye çalışılıyordu. Bu okullarda da ne kapı ne pencere kalmıştı. Duvarlar delik deşik olmuştu mermi izlerinden. Top atışları sonucu derin çukurlar ve delikler oluşmuştu duvarlarda. Beş ay sonra Kobanê özgürleşmişti. Özgürleştikten sonra insanlar topraklarına, evlerine ve ülkelerine dönmek istediler. Dönüşler bu sefer Mürşitpınar sınır kapısından yapılmaya başlandı. Yine günlük belli sayıda insanların geçişlerine izin veriliyordu. Dönüşlerin çoğu sağlandıktan sonra birçok kurum kendini yenilemek ve çalışır duruma getirmek için seferber olmuştu. Bu kurumların başında eğitim sistemi geliyordu. Ayakta kalan bu okulu önce gönüllü öğretmenler temizlediler. Türkiye’nin uyguladığı ambargodan dolayı Kobanê’ye hiçbir malzeme götürülemiyordu. Kentin çevresinde de IŞİD olduğu için binaların yapım, bakım ve onarımları pek yapılmıyordu. Eğitim top mermilerinin, kurşun izlerinin gölgesinde yapılmaya başlandı. Sıralar tahrip olmuş, kapılar kırılmış, camlar yok, duvarlarda delikler… Bütün olumsuzluklara rağmen okul aktif hale getirildi.
Arap alfabesiyle verilen eğitim Kürtçeydi. Öğretmeler büyük bir özveri ve gönüllülük temelinde çalışıyordu. Bu okulda anaokulu ve ilkokul öğrencileri eğitim görüyordu. Kırtasiye malzemeleri ise yetersizdi, bir kurşun kalem birkaç parçaya bölünüp paylaşılıyordu. Defteri olmayan çocuklara arkadaşları kendi defterlerinden birkaç sayfa koparıpveriyorlardı. Birçok olumsuzluğa rağmen öğretmenler ve öğrenciler muyluydu. Yüzleri gülebiliyordu. Mart ayında Kobanê’ye gittiğimde yaşadıkları sendromu üstlerinden attıklarını fark ettim. Öğretmenler çocuklara inanılmaz psikolojik destek sağlıyor, savaşın o korkunç yüzünü bir nebze olsun unutturmaya çalışıyorlardı. Yaşanan bütün sorunlara çekilen acılara rağmen mutluluklarına diyecek yoktu. Sebebi de açıktı; öğretmenler anadillerinde eğitim veriyorlar çocuklar da bu sayede dersleri daha iyi anlayabiliyordu…