Herbert; Bir Alman’ın Savaş Anıları


Müze binasının giriş salonunda, karşıdaki kocaman duvarın üzerinde Almanca “SIE STARBEN FÜR UNS” yazıyor. “Bizim için öldüler.” anlamına geliyor. Herbert birden sinirleniyor. “Bizim için değil, onun için öldüler.” diyor. Dönüp arkasını çıkıyor.
Yazı ve Fotoğraf: Mehmet İlbaysözü
Kiel’deyim. Almanya’nın kuzeyi. Dostum Herbert’e iki gün konuk oluyorum. Bende Almanca giriş seviyesinde, Herbert’in de İngilizcesi pekiyi değil ama güzel anlaşıyoruz. Herbert 1940’ta doğmuş. Almanya’nın en karanlık yılları. Savaş çocuğu Herbert, iki katlı evinde oğluyla birlikte mütevazı bir yaşam sürüyor. Bir oğlu, bir de kızı var. Bir fabrikada yıllarca elektrikçilik yapmış, şimdi emekli. Her öğlen yemeğini hâlâ emekli olduğu şirketin yemekhanesinde yiyor. Sabahları erkenden kalkıyor, oturduğu sokağı süpürüyor. Öyle çöp falan yok, süpürdükleri yere dökülen yapraklar…
Hadi seni gezdireyim diyor bana. Takılıyorum peşine. Çalıştığı şirkete gidiyoruz. Binada hâlâ taşıyıcı bir bant sistemiyle çalışan ve kapısı olmayan “Paternoster” asansörüne rastlıyorum. Kabin kat hizasına gelince adımınızı atmalısınız içeriye. Öyle hızlı hareket etmiyor, binmek de inmek de kolay.
Herbert sürüyor kuzey kıyılarına. Laboe’deyiz, Deniz Anıtı’nda. Sahilde dünyada sadece dört örneği kalan “U-boat”lardan U-995 sergileniyor kumlar üzerinde. Almanlar 1971’de Norveç’ten sadece 1 Alman Markı’na geri almışlar U-995’i. Giriyoruz içine. Beni unutuyor Herbert, dalıp gidiyor. Hiçbir şey sormuyorum. O nereye giderse arkasından gidiyorum. Herbert çocukluğuna gidiyor, gençliğine. O yaşlanmış bir çocuk aslında. Müze binasının giriş salonunda, karşıdaki kocaman duvarın üzerinde Almanca “SIE STARBEN FÜR UNS” yazıyor. “Bizim için öldüler.” anlamına geliyor. Herbert birden sinirleniyor. “Bizim için değil, onun için öldüler.” diyor. Dönüp arkasını çıkıyor. Arkasından bakıyorum. O kapıya doğru yürürken arkasındaki loşlukta savaşın anıları çerçeveliyor Herbert’in siluetini.