Amasra; Zarif Yarımada
Bartın’a bağlı Amasra ilçesinin merkezi, Karadeniz’e zarifçe uzanan bir yarımada üzerinde. Adacıklarla, koylarla süslenen şehir, arkasında yükselen yeşil yamaçlarla daha da güzelleşiyor. Ama tüm bunlar, sahil yerleşimlerine has tatlı gündelik hayat, yaşlı genç kimsenin yüzünden eksik olmayan tebessüm termik santral tartışmaları yüzünden gölgeleniyor.
Yazı: Mustafa Türker Erşen / Fotoğraf: Sinan Çakmak
Kayık pat pat sesler çıkararak durgun denizde beyaz bir iz bırakarak ilerliyor, köprünün altından geçiyor. Ve içindeki bizler taştan bir gökkuşağını aşmış gibi oluyoruz, Amasra’nın karışık kıyı çizgisini artık daha da anlaşılmaz buluyoruz. Su ve kara her yönde birlikte boy gösteriyor, coğrafyanın bütün unsurları kaynaşıyor; ormanlar, bulutlar, hava, toprak, geçmiş günler, gelecekteki günler… Burası sadece Karadeniz’in değil, tüm Anadolu’nun en güzel kıyılarından biri. Şimdilik.
Direkli Kaya’da oturmuş balıkçıları dinliyoruz. Kayık şimdi Küçük Liman’ın korunaklı sularında yorgunluk atıyor. “Yeraltında da, yerüstünde de dertliyiz” diyor Emin Özbek. Amasra’nın deneyimli balıkçılarından Özbek’in tüm hayatı bu suların içinde, üzerinde, kıyısında geçmiş; teni tuz ve güneşten yanmış; zekâsı yörenin güzelliğinden süzülmüş. “Yeraltı” derken Amasra’nın önemli ama kahırlı kömür madenini kastediyor. “Yerüstü”nün derdi ise daha da büyük. “Termik santrale karşıyız” diyor Balıkçı Emin, “gök duman olsun istemiyoruz”. Emekli öğretmen Osman Güdük “Karadeniz kıyısında rüzgâr ve dağ arasına sıkışmışız” diye destekliyor arkadaşını. Sözleri yörenin değerleriyle sorunları arasındaki çelişkiyi, daha iyi bir yarın dileğini çok iyi özetliyor.
Bartın’a bağlı Amasra ilçesinin merkezi, Karadeniz’e zarifçe uzanan bir yarımada üzerinde. Adacıklarla, koylarla süslenen şehir, arkasında yükselen yeşil yamaçlarla daha da güzelleşiyor. Ama tüm bunlar, sahil yerleşimlerine has tatlı gündelik hayat, yaşlı genç kimsenin yüzünden eksik olmayan tebessüm termik santral tartışmaları yüzünden gölgeleniyor. Büfe sahibi Abdullah Uysal çenesindeki sakalları sıvazlayarak “adının geçmesi bile yetti” diyor. “Bu yaz Amasra’ya daha az ziyaretçi geldi, santral her şeyin ortasına oturdu.”