Mardin; Süryaniler’de Kutsalın İlk Adımı “Vaftiz”

Kötülükten, günahtan, dünyanın doğar doğmaz insana yüklediği şer-i beladan arınmanın ilk yoludur vaftiz. Hıristiyanlıkla birlikte bilinegelse de en eski su mitoslarındandır. Hıristiyanlığın farklı mezheplerinde çeşitli anlamlar yüklenmiş olsa da Süryaniler için kutsal bir sır ve bu sırra ulaşmanın ilk adımıdır.

Yazı: M. Sait Taşkıran / Fotoğraflar: Cebrail Özmen

İki ulu ırmak, Fırat ve Dicle’nin arasında uzanan Mezopotamya topraklarının en kadim halklarındandır Süryaniler. Uygarlığın yolunu, kaderini çizen suyun kıymetini bilirler. Su en önemli ihtiyaç olmanın dışında farklı kozmogonilerde yaratılışın nedeni, arkesi, tanrıların en yüce sembolüdür. Doğum bir yerde varlığın, tanrısallığın taşması sayılır. Bu kutsiyetin bilincinde olan Süryaniler, çocuğun doğumunu Allah’ın bir bereketi olarak kabul eder ve doğum yapan kadını ve ailesini ziyaret ederler. Bir hafta sonra da papaz yeni doğan bebeğin evine gider vaftizden önce bebeğin sağlıklı olması, annesinin çabuk iyileşmesi için uzun uzun dualar okur. Çocuğa ve ev halkına ithafen namaz kılar. Diğer mezheplerde olduğu gibi Süryaniler de vaftizin kısa sürede olması gerektiğine inanır. Çünkü dünyaya gelen bebek Hıristiyan bir ailenin bir ferdi olsa da vaftiz edilmediği müddetçe Hıristiyan sayılmaz. Vaftiz, batırmak, daldırmak anlamına gelen Grekçe “baptisme” kelimesinden geliyor. Kiliselerin, mezheplerin farklılığına göre su serpme, suyla arındırma, suya daldırma şeklinde uygulanabiliyor. Farklılıklar olsa da temelde İsa Mesih’in evine, kilisesine, yoluna kabul edilmenin, onun yolunda olanların oluşturduğu birliğe alınmanın, yeni bir ruhla kuşanmanın sembolü olarak biliniyor.

Süryaniler vaftiz olan kişinin kutsalın sırrıyla tanıştığına, Baba Tanrı’ya oğul, Rab Mesih’e kardeş ve göksel meleklere varis olduğuna inanırlar. Süryaniler için inancın üç temel unsurundan biri olan vaftiz aynı zamanda manevi temizlik ve arınmadır. Çocuk doğduktan sonra vaftizin ilk iki ayda yapılmasına özen gösterilir. Vaftiz olacak çocuğun bilgileri önceden kiliseye bildirilir. Vaftize akrabalar ve davet edilen kişiler katılır ve vaftizde karibo yani kirve ismi verilen bir vaftiz babası seçilir. Papaz, Süryanilerin “neyrun” dedikleri, Kudüs’ten getirilen kutsal yağı suya ekleyerek bebeği yıkar. Kızlar için kadınlardan, erkekler için erkeklerden seçilen Karibo çocuğun anne ve babasına en yakın kişilerden olur. Aynı zamanda önemli bir kültürel figür olan kirvelik kuşaktan kuşağa devam eder ve kirveler arasında evlilik olmaz. Vaftiz sırasında papazın duası, Tanrı’ya imanın, şeytana lanetin dile getirildiği dua, kirve tarafından da tekrarlanır. Vaftiz edilecek çocuğun süslü ve beyaz renkli bir kıyafeti olur, zorunlu olmasa da genelde böyle bir kıyafet giydirilir. Gelinliğe benzeyen bu kıyafet erkek kız fark etmeden her ikisine de giydirilir. Patrik tarafından özel bir yağ sürülüp çocuğa giydirilen bu kıyafet de kutsal sayılır.

Kutsal ruhla ilk temasın, arınmanın ilk adımının gerçekleştiği vaftiz töreniyle birlikte isim verme ritüeli de yapılır. Çocuğun isminin üç kez söylenmesiyle yapılan ritüelde ölmüş büyüklerin, saygın kişilerin ve azizlerin isimleri tercih edilir. Vaftizden sonra törene katılanlar çocuğa hediyeler verirler ve çocuk beyaz elbiselerle giydirilir. Vaftiz suyu kutsal olduğu için ayak değmeyecek bir yere, bir kuyuya ya da temiz bir yere dökülür. Vaftizden sonra herkese açık olan yemekli ve içkili bir davet düzenlenir, müzik eşliğinde eğlenilir. Vaftiz edilen çocuk üç gün yıkanmaz ve üç günden sonraki yıkamaya yine akrabalar davet edilir, çocuğa hediyeler verilir. Vaftiz töreniyle birlikte bebek asli günahtan arınıp kurtulmuş, Hıristiyan olmuş ve kutsal sırla ilk teması sağlamış sayılır.