Tohum

Fotoğraflar: Güven Kebeci

Bir yere ait olmak. Kendini oralı ya da buralı ifade etmenin çok ötesinde bir kavram. Ait olduğunu düşündüğün yerdeki bir ev, bir ağaç, bir toprak, canlı ya da herhangi bir obje ile bağ kurmak. Belki kendini de nesnelleştirmek. Uygulanan bilinçli politikalar insanları doğdukları, ait oldukları coğrafyadan koparıyor. Peki, zaten bu kentlerde doğmuş olanlar için durum farklı mı? Yaklaşık yirmi yıl önce başlayan ve her yıl şiddetlenerek gelen “Kentsel Dönüşüm” politikaları, neredeyse mevcut tüm kent merkezlerinin çehresini değiştirdi. Doğup büyüdüğümüz mahalle aynı mahalle değil. Çocukluk arkadaşları, sizi koruyup kollayan mahalle büyükleri artık yok. Kendinizi oraya ait hissetmenizi sağlayan hiç bir şey kalmadı geride. Hayatımızdan çıkan her insan, obje, yapı ile birlikte hatıralarımız da siliniyor aslında.